
resim alıntıdır
Bu gün kız kardeşim vefat etti. Rabbim rahmetiyle muamele eylesin.
Kız kardeşim yaklaşık 24 yıldır hastalık ile uğraşıyordu. İlk olarak 2000 yılında ihtisasa başladığım hafta kanser tanısı aldığı haberi geldi. Yaklaşık bu 24 yıllık mücadeleyi her yeni ya da kötü şey olduğunda “Bu da geçer ya hu” nidası sanırım kulağımdan hiç gitmeyecektir. Yaşadığım 3 yıllık hapishane sürecinde Ankara’dan İzmir’e ziyaretçimin olmadığı hafta, kızım ile koordine olarak onların deyimiyle “seni ziyaret saatinde koğuş kapısının arkasında hiç bırakmayacağız” dediler ve öyle de yapılar. hasta haliyle ziyaretime daima geldi.
Bu süreçte gurbet ele 2020 yılında hicret edince O’nun hastalık sürecinde, ne yazık ki ben yanında olamadım. Telefonla manevi olarak yaptığım destek hariç ne yazık ki elimden hiç bir şey gelmedi. Yaklaşık 3 yıl önce Rahmetli olan tek ve çok sevdiğim Dayım ile de aynısını yaşamıştım.
Son bir aydır benden bir yaş küçük olan kız kardeşim çok fazla sıkıntı çekti. Artık Kanser kemikler dahil tüm vücuda yayılmıştı. ağrılardan çok rahatsızdı. Tanıdık bir hekim arkadaşım bu son döneminde O’nu hastaneye yatırıp ağrılarından mustarip olmasın diye devamlı ağrı ve rahatlatıcı tedavi yaptı. Allah O’ndan ebeden razı olsun.
Ben gurbet elde yalnızlığı yaşıyorum. Hasta olduğunda yanında olamamak, cenazeye gidememek beni o kadar farklı hissiyata soktu anlatamam. Kardeşim ya hu kardeşim. Ve ben bunu bana reva görenlerden ötürü cenazesinde son görevimi yapamadım. Ağladım, ağladım, ağladım. Elimden başka bir şey gelmedi. Bize bu zulümleri reva görenleri Rabbi kahretsin. Cezalarının çektiklerini bu dünyada da bizlere göstersin. Bu yazı çok sağlıklı bir düşünce altında yazılmadı. Zaten sağlıklı yaşamıyoruz. arka planımızda b,r şeyler işleyip duruyor. Zaman zaman kontrolden çıkıyor. Ben kendi yaşadıklarım için değil ama çocuklarımın yaşadıkları için ciddi anlamda kaygı ve stress yaşıyorum
Cezaevinde arkadaşlarla beddu etme konusunda çok tartıştık. O güzel insanlar bedduaya gerek yok derlerdi ve eden için üzülürlerdi. Ama rabbim zulme uğrayanlar için sanırım bir açık kapı bırakmış.
“Mazlumun bedduasından çekinin, çünkü onunla Allah arasında bir perde yoktur.” (bk. Buhari, Zekat 1, 41, Sadaka 1, 63, Mezalim 9, Megazi 60, Tevhid 1; Müslim, İman 31)
“Allah kötü sözün alenen söylenmesini sevmez; ancak zulme uğrayanlar hariçtir” (en-Nisâ 4/148) kaynak Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Link
Dolayısıyla ben bedduayı yer yer edeceğim. Hoşgörünüze sığınıyorum.
Kız kardeşim için sizlerden en azından bir Fatiha bekliyorum. Rabbim mekanını cennet etsin.